Kemal Çelik / İhsan Eken
Öz: Türkiye’de film ve dizi sektörü ekonomik ve kültürel etkisiyle hızla büyüyerek uluslararası alanda önemli bir üretim merkezi olmuştur. Ancak bu büyüme, özellikle senaryo alanında fikri mülkiyet ihlallerinin ve intihal vakalarının artmasına yol açmıştır. Senaryo yazım süreci, birçok yaratıcı aşamayı içerirken, bu sürece çok sayıda paydaşın katılımı özgün fikirlerin korunmasında güçlük yaşanmasına neden olmaktadır. Bu durum, senaristlerin eser sahipliği haklarını tehdit etmekte ve yaratıcı süreç üzerinde baskı oluşturmaktadır. Araştırmada, kartopu örnekleme yöntemiyle seçilen 18 aktif senaristle yapılan derinlemesine mülakatlarda, katılımcıların yarısından fazlasının intihale maruz kaldığı belirlenmiştir. Katılımcılar, intihalin genellikle özgün bağlamdan koparılarak profesyonelce yeniden kurgulandığını ve mevcut yasal çerçevelerin bu vakaları net olarak tanımlamakta yetersiz kaldığını ifade etmişlerdir. Ayrıca hukuki süreçlerin uzun ve etkisiz olduğu, meslek birliklerinin tarafsız ve destekleyici rol üstlenmediği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, intihal olgusunun daha açık tanımlanması, hukuki mekanizmaların iyileştirilmesi, senaryo tescil sisteminin kurulması ve meslek birliklerinin güçlendirilmesi önerilmektedir. Ayrıca sektörde sendikalaşmanın ve dayanışma kültürünün teşvik edilmesinin önemi belirtilmektedir.
Anahtar kelimeler: Senaryo, İntihal, Senarist hakları, Esinlenme, Bağımsız yaratım ilkesi
Kemal Çelik / İhsan Eken
DOI: 10.29224/insanveinsan.1668256
Yıl 12, Sayı 40, Yaz 2025
Tam metin / Full text
(Türkçe)


Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.